Sayfalar

Demirci (Hesinkar) Kawa İsyanı

Demirci Kawa Efsanesi

Bundan çok eski zamanlar öncesinde, daha yeryüzünde kimsenin olmadığı dönemlerde Zervan isimli tanrının iki oğlu olmuştur. Birinin adı Hürmüzdür, bereket ve ışık saçan anlamına gelmektedir. Diğerininki ise Ehrimandır, kötülük ve kıtlık saçan anlamındadır. Ahura Mazda’nın kutsadığı topraklarda Hürmüz hep iyinin ve uygarlığın temsilcisi, Ehriman da onun karşıtı olmuştur.
Hürmüz, dünyada kendisini temsil etmesi için Zerdüşt’ü gönderir ve yüreğini sevgi ile doldurur. Zerdüşt ise buna karşılık oğullarını ve kızlarını Hürmüz’e hediye eder. Ehriman bu durumu kıskanır ve yüzyıllar boyunca sürecek olan iyilerle savaşına başlar. Tüm iyilere, Zerdüşt’ün soyuna ve iyiliklere Medya (Kuzeybatı İran Kürdistan'ı) coğrafyasındaki yaşamı çekilmez bir duruma getirir. Ehriman bazen gökten ateşler yağdırır bazen fırtınalar koparır ve iyiliğe ve iyilere hep zulm eder. En sonunda da içindeki nefreti ve kötülük zehrini zalim Kral Dehak’ın beynine akıtır ve onu bir bela olarak İran halkının üzerine salar. Dehak’ın bildiği tek şey kötülük etmektir. Zalim Dehak halkının kanını emerken beynindeki zehir bir ura dönüşür ve onu ölümcül bir hastalığın pençesine düşürür. Dehak acılar içinde kıvranarak yataklara düşer ve hastalığına bir türlü çare bulanamaz. Dönemin doktorları acılarının dinmesi, yarasının kapanması ve hastalığının iyileşmesi için yaraya genç ve çocukların beyinlerinin sürülmesini önerirler. Böylece Kürdistan coğrafyasında aylarca hatta yıllarca süren bir katliam başlar; her gün zorla anne babalarından alınan iki gencin kafası kesilip beyinleri merhem olarak Dehak’ın yarasına sürülür. Halk çaresiz ve güçsüz düşmüştür. Gençler katledilirken sıra bir gün daha önce bu şekilde 17 oğlunu kaybetmiş olan Kawa adındaki demircinin en küçük oğluna gelmiştir.
Her gün gençler Dehak'ın askerleri tarafından başları kesilmek üzere götürülürken Kawa'nın aklına başkaldırı fikri gelir ve bu konuyu etrafında güvendiği birkaç kişiye açıklar. Demirci dükkânında demirden savaş malzemeleri olarak Gürz-û Kember, Kêr gibi araçlar yapar ve bir taraftan da başkaldırı için etrafındakileri eğitir .Bu hareket yavaş yavaş yayılmaya başlar. Mart ayının 20'sini 21 'ine bağlayan gece zalim Dehak'a karşı direniş başlar. O gece kralın sarayı direnişçiler tarafından ele geçirilir. Aynı zamanda bu direniş Dehak'ın egemenliğindeki bütün topraklarda devam eder. Direnişçiler kendi aralarında dağlar da ateş yakarak haberleşmekte idi. Direniş bittiğinde Kawa'nın halk harekâtı Dehak'ı ve yönetimini devirir. Sevinçle dağlara koşan halk bu ateşlerin etrafında oynamaya başlar.
Bir diğer söylentiye göre de Kawa, 20 Mart'ı 21 Mart'a bağlayan gece sabaha kadar demir ocağının başında sabahlar ve oğlunu zalim Dehak’ın katlinden kurtarmak için çareler düşünürken imdadına göğün yedinci katındaki iyiliğin temsilcisi Hürmüz, Ninova'lı Kawa'nın yüreğini sevgi ve umutla doldurur ve bileğine güç, aklına ışık verir. Ona Zalim Dehak'tan kurtuluşun yolunu öğretir. 21 Mart sabahı, gün doğduğunda, Kawa oğlunu kendi eliyle Dehak’a teslim etmek ister ve zulmün ve kötülüğün kalesi olan Dehak'ın sarayına girer. Oğlunu zalim Dehak’ın huzuruna çıkarırken yanında getirdiği çekicini Dehak’ın kafasına vurur. Dehak’ın ölü bedeni Demirci Kawa’nın önüne düştüğü anda kötülüğün alevi Ninova’da söner. Kısa sürede bütün Ninova ve bölge halkı isyan eder ve ateşler yakarak saraya yürürler. Zulme karşı isyanı başlatan Kawa, demir ocağında çalışırken giydiği yeşil, sarı, kırmızı önlüğünü isyanın bayrağı, ocağındaki ateşi ise özgürlük meşalesi yapar. Ninova cayır cayır yanarken meşaleler elden ele dolaşır, dağ başlarında ateşler yakılır ve kurtuluş coşkusu günlerce devam eder. Zalim Dehak’tan kurtulan halklar 21 Mart’ı özgürlüğün, kurtuluşun ve halkların bayramı olarak kutlar. Demirci Kawa; başkaldırı kahramanı, Newroz ise; direniş ve başkaldırı günü olarak tarihe geçer.

Sosyal Paylaşım Linki: bit.ly/hkawa


DMCA.com